--> 14 Ocak 2009 tarihinde Şamil Tayyar tarafından yapılan Büyüteç programına kamuoyu tarafından kişiliği ve şahsiyeti malum olan Tuncay Güney isimli bir şahsı bedelini bilemediğimiz bir rakam ödeyerek canlı yayına çıkarmış ve kamuoyunu yanlış bilgilendirmiş, ayrıca Cumhuriyet Halk Partisinin tüzel kişiliğine ve Sayın Deniz Baykalın şahsına gerçek dışı birtakım hakaretlerde bulunmuş ve bu program sorumsuzca devam ettirilmiştir; hem program yapımcısı tarafından hem de Genel Müdürün müdahalesi olmadan, saatler boyu kamuoyunu meşgul ederek devam ettirilmiştir. Bu konuyla ilgili açılan davada 20 bin TL manevi tazminata hüküm kılınmıştır. Bu tazminatın bedelini TRT katkı payı olarak vatandaşların ödediği vergiden, bedelini devletin kasasından mı ödetecektir Sayın Genel Müdür ve programın sorumlusu Şamil Tayyar şahsi ceplerinden mi ödeyeceklerdir? Bunu öğrenmek istiyorum. Eğer bunu devlete ödetirlerse, bu sorumluluğun üzerine bu parayı da devlete ödetirlerse yazıklar olsun Genel Müdüre derim.
--> Sayın Genel Müdür göreve geldiğinde bu mevcut kadroyla böyle dört kurumu yöneteceğini iddia etmişti. Sayın Genel Müdüre soruyorum: Göreve geldikten sonra kuruma kaç kişi aldınız? 8 Nisan 2009 tarihinde yapmış olduğunuzu bir açıklamada bu sayının 768 olduğunu söylediniz. Bizim duyumlarımız 1.250nin üzerinde olduğu. Bu rakamları açıklar mısınız? Bakanlıklardan ve diğer kurumlardan naklen geçiş yapan personel sayısı kaçtır? Bunu öğrenmek istiyoruz.
YDKya göre çok ciddi faaliyeti olmayan Araştırma, Planlama Koordinasyon Dairesi'nin, 61 müdür çalıştırdığı, 61 müdüre görev verdiği ve ücret ödediği bilinmektedir. Peki, o dairede bu kadar müdür ne iş yapmaktadır?
TRTnin personel harcamalarından sonra en büyük gider kaleminin dışarıdan alınan ve yayın programlarına yapılan harcamalardır? Ayrıca kendi personelinizin hiçbir yapımı da gözükmemektedir. Hep dış alım yoluna gidilmesi doğru mudur? TRT bünyesinde çalışan bu kadar yönetici ve personel yaratıcılık konusunda yeterli değiller midir? Bunları öğrenmek istiyorum.
--> Ben geçen dönem de sormuştum, bu dönem de o sorumu tekrar etmek istiyorum, yeterli cevap alamadığım için. Hakan Şükür, Türk futboluna katkısı olmuş, önem arz eden binlerce futbolcudan bir tanesidir. Pazartesi günleri spor mütalaası yapma konusunda Hakan Şükürün tespitindeki alt neden var mıdır, ödenen ücret nedir, birtakım yerlerden talimat alınmış mıdır bu konuyla ilgili?
Kerim Bey'in söylemlerine bir iki cevap vermek istiyorum. Tabii ki resmî bir kurumdur TRT. Hükûmetin icraatlarını anlatacaktır ama hükümetin icraatlarını anlatırken de muhalefeti görmez veya muhalefetin bulabildiği olumsuzluklarını, olmayan şekilde ortaya getirmeyle ilgili de yükümlü değildir.
--> TRT şu anda Hükûmetin sesi konumundadır. Bir zamanlar izlerdik hepimiz Amerikanın Sesi, şuranın sesi, buranın sesi diye. Şu anda da ben TRTyi Hükûmetin sesi olarak görüyorum, net ve açık bir şekilde. Bu benim kendi görüşüm. Hükûmetin borazanlığını yapmaktadır resmen. Yapmadığı şeyleri de yapmış gibi anlatmaktadır. Muhalefetin de yapmadığı şeyleri de yapmış gibi anlatmaktadır. Bunun da altını çizmek istedim özellikle.
--> TRT müfettişleri tarafından “Dedekorkut Hikâyeleri” adlı dizinin sözleşmesinden dolayı kurumu zarara uğrattıkları tespit edilen 4 yöneticiden 3ü üst düzeye terfi ettirilmiştir. Bunların isimleri Nimet Ersin, Gülnur Kaya, Muharrem Sevildir. Bunların gerekçesi nedir? TRTyi zarara uğratan, size yandaş davrananlar terfi ettirilmekle mi mükafatlandırılıyor? Bunu da öğrenmek istiyorum. Teşekkür ederim.